Bel fıtığı ameliyatı riskli midir? Bu ameliyatta felç riski var mıdır?
Felç kelimesi vücudun belli bir bölümünün sinir uyarısını kaybetmesi sonucu görülür. Bunun için önemli miktarda beyin veya sinir dokusunun hasar almış olması gerekir. Bel fıtığı ise genellikle bacağa giden tek bir sinir kökünü etkiler. Dolayısıyla “felç” tanımı bu hastalık için çok ağır bir ifadedir. Bel fıtığı ameliyatında tam tersine, fıtık tarafından ezilmiş olan sinir kökü baskıdan kurtarılmaktadır.
Usulüne uygun olarak mikrocerrahi veya endoskopik yöntemle yapılan bel fıtığı ameliyatlarında sinirin cerrah eliyle hasar alması riski %1’den az bir orandır. Sinir hasarı oluşumunda önemli bir nokta; sinirin uzun süre fıtık nedeniyle ezilmesi, hastanın tedaviyi geciktirmesidir. Bazı hastalarda, bacakta güç kaybı veya “düşük ayak” hızla gelişir ve bu durumda ameliyat acil kabul edilir. Halk arasında “felç” olarak adlandırılan durumların çoğu, tedaviye bağlı değil, uzun süre baskı altında kalan sinirlerin hasar görmesine bağlı olarak oluşur. Genellikle felci oluşturan, fıtığın kendisidir.
Ameliyat öncesi bel fıtığından felç olmuş hastalar ne yapmalı?
Ameliyat öncesi bel fıtığında felç belirtileri gösteren veya sinir felci olmuş hastalar için ameliyat sonrası bacak gücünde geri kazanımlar söz konusudur. Bel fıtığının ameliyatla alınmasıyla sinirin üzerindeki bası ortadan kalkmaktadır. Bundan sonraki adım, çeşitli egzersiz ve fizyoterapi yöntemlerini kullanarak ilgili kas gruplarının güçlendirilmesidir.
Bel fıtığı ameliyatı riskli midir?
Günümüzde bel fıtığı ameliyatları mikroskop veya endoskop kullanılarak yapılmaktadır. Bu gelişmiş yöntemler sayesinde cerrahlar sinirleri ameliyat esnasında zedelemek veya sinirlere zarar vermek gibi ameliyat komplikasyonlarından büyük oranda kaçınmış olurlar. Ameliyatlar da sinir zedelenmeleri bu yöntemler sayesinde azaldığı için son yıllarda cerrahiye bağlı sorunlar oldukça azalmıştır.
Bel fıtığı ameliyatı riskleri arasında, her cerahhide görülebilecek yara yeri sorunları, enfeksiyon, kanama veya dikişlerde sorunlar nadiren ortaya çıkabilir. Bu riskler kalıcı sorun teşkil etmezler. Bel fıtığı cerrahisinde hastanın ağrısının geçme oranı ameliyat sonrası yüksektir. Bel fıtığı ameliyatı sonrası en büyük kazancımız ağrı kısmında olmaktadır. Ağrıdan kurtulan hastaların sinirdeki güç kayıpları zamanla yerine gelir en son olarak da bacağın etkilenen bölgesindeki uyuşma düzelmektedir.
Bel fıtığında ameliyatı gerektiren 5 durum
Ameliyatı zorunlu kılan durumlar olmadığında cerrahi önermiyoruz. Fıtık tedavisinde cerrahi olmayan yöntemlerle mücadele edildikten ve tedavi gerçekleşmedikten sonra ameliyatın gerekli olduğu durumları ise şöyle;
1-Hastanın bacağında fıtığa bağlı güç kaybı,
2-Özellikle düşük ayak gibi nedenlerle yürümenin bozulması,
3-Çok ağrılı bir durum olan dış fıtıklar,
4-“Cauda Equina” adı verilen birçok sinir kökünün etkilenmesi,
5-Uzun süreli medikal tedaviye yanıtsız ve ilerleyici ağrı varlığı ,
bu durumlarda ameliyat gerekli olmaktadır.
Bel fıtığı operasyonları sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar neler?
Bel fıtığı ameliyatları sonrası aktif ve sağlıklı kalmak önemlidir. Genel sağlık durumu dışında hastanın bel kaslarının da güçlendirilmesi gerekir. Ameliyattan 2-3 hafta sonra tüm hastalarımızın kaslarını güçlendirecek birtakım önlemler alıyoruz. Bu önlemler hem ameliyat öncesinde hem de sonrasında hastanın işine yaramaktadır. Kilolu ve hareketsiz birine göre aktif spor yapan biri ameliyat sonrası çok daha hızlı iyileşme gösterir. Ameliyat sonrasında ise kas ve kemik yapısı istenilen düzeyde olmayan kişilere egzersizler vererek bu bölgeyi güçlendirmeye odaklanıyoruz. Burada amaç, bel bölgesindeki kemik ve eklemi stabilize etmek için kasların gücünü arttırmaktır. Güçlü kas yapısı ve doğru bir duruş, sağlıklı bir omurga için şarttır.